Piyano, İtalya'da Bartolomeo Cristofori tarafından 1700 yılı civarında icat edilmiştir. Aslında icat edildiği yıl tam olarak bu değildir ama 1700 yılı olarak kabul edilmiştir.
"Piyano" sözcüğü, çalgının 1700'lü yıllarda kullanılan eski versiyonlarının İtalyanca adı olan "pianoforte" sözcüğünün kısaltılmış halidir.
Piyanonun mucidi Bartolomeo Cristofori |
İlk piyano 1700'lü yıllarda İtalya, Floransa'da Bartolomeo Cristofori tarafından yapıldı. Cristofori'nin en büyük başarısı, piyanonun temel mekanik sorunu olan, çekicin tellere vurması anında sesin çekicin etkisi ile sönümlenmemesi ve çekicin çok çabuk bir şekilde tellerden ayrılarak notanın yeniden çalınabilmesi sorununa bir çözüm üretmesidir. Bartolomeo Cristofori, öldüğü 1732 yılına dek 20 civarında piyano üretti.
Fransız Marius'un bu çalgıya katkısı, tokmaklı klavseni bulmak oldu. Saksonyalı Silbermann ise, Schröter' in çekiç sistemini geliştirdi ve Bach'ın da değerli öğütlerinden yararlanarak, klavyenin tüm ses genişliğinde eşit bir ötüm elde etmeyi başardı. Augsburg' da org yapımcısı Johann Andreas Stein Alman veya Viyana usulü denen mekanizmalı piyanolar meydana getirdi. 1789'da Stein, ayrıntıları belirtmek için kullanılmakta olan dizliklerin yerine pedal koydu. Andreas ve torunu Johann Baptist Streicher, piyanonun yapısını Beethoven'in arzusu üzerine daha sağlamlaştırdı ve ikinci bir otum kapağı ekleyerek daha dolgun bir ses sağladı. Piyano sanayinin gerçek kurucusu Alman Zumpe'dir, "kılavuzlu" denen mekanik piyanoyu gerçekleştirdi. İlk düz piyanoyu, 1789'da İrlandalı William Southwell yaptı. Sebastian Erard 1822'de piyano yapım tekniğini geniş ölçüde etkileyen bir yenilik getirdi (ikili itme dilleri). Henri Pape, çapraz tel ve keçeli çekici buldu. James Thom, ekleme demir çatıyı kurdu.
Bu çalgı, büyük bestecilerin en yakını olmuştur, dolayısıyla bu çalgı için verilen bestelerin sayısı ciltler tutar. "Piyanistler, diğer çalgıları çalanlara nazaran, çıkaracakları sesleri piyano üzerinde hazır bulurlar." gerekçesiyle, küçük yaştan (altı-on) başlayarak, öğrenebilecek çalgılardan birisidir. Hatta günümüzde çok daha küçük yaşlara yönelik piyano eğitimi verilebilmektedir.
Ünlü piyanist Sigismund Thalberg: "Çalarken, sesleri uzatmayı, iyi bir ses çıkarmayı ve ses çıkarırken gerekli olan değişiklikleri yapabilmek için, zorunlu olan ilk şartlardan biri her türlü sertlikten uzak bulunmaktır. Kolda, elde ve parmaklarda yetenekli bir şarkıcının sesinde sahip olduğu incelik ve bükülmeler bulunmalıdır." der. Ve şöyle devam eder: "İhmal edemeyeceğimiz bir konu varsa, o da, çalarken vücudun hareketlerinde büyük bir ölçü olmasının; kolları, elleri büyük bir sükunetle yönetmenin, piyanoya çok yüksekten vurmamanın; kendi kendini dinleyebilmenin ve hüküm verebilmenin gerekliliğidir. Genellikle, parmaklarla fazla çalışılmakta, fakat kafa ile yeter derecede çalışılmamaktadır."
Piyano pedallarının kullanılması hakkında, Antoine Marmontel şöyle der: "Pedalları kullanmasına izin verilen öğrencilerin büyük bir kısmı onları usulleri saymak için kullanırlar veya ayaklarını pedalın üzerine basarlar ve bir daha çekmezler. Şüphesiz ki, her ikisi de kusur sayılan bu alışkanlıklara sahip olmamak gerekir." Lavignac ise: "Pedal sanatı ayağın nasıl konulacağını değil, nasıl çekileceğini bilmektir." diyerek, gerekli öğüdü vermiştir.
Piyano Mekanizması:
Klasik bir piyano üzerinde 52 beyaz, 36 siyah tuş bulunur. Do sesi veren iki tuş arasındaki tuş takımına bir "oktav" ismi verilir. Klasik piyanolar 7,5 oktavlık bir kapasiteye sahipken daha az oktavlı piyano modelleri de üretilmektedir.
Piyano klavyesindeki tuşlara soldan sağa doğru basmak, pesten tize doğru bir akış yaratır.
Piyanonun oktav sayısı ne kadar yüksekse, çıkarabildiği ses aralığı da o kadar artar. Yüksek oktavlı piyanolarda en pes ve tiz seslere ulaşmak mümkün olurken az oktavlı piyanolarda yalnızca orta seviyeli sesler yer alır.
Piyanoların alt bölümünde, piyanistin ses titreşimini kontrol etmesine yardımcı olan pedallar bulunur. Piyano pedalları, sesin tınlama süresini ayarlamak için de kullanılabilir.
Piyanist, sağ eliyle ezgileri çalarken sol eliyle de akor basar. Bu sayede kendi başına bir orkestra gibi kullanılabilen piyano, etki alanı en geniş enstrümanlar sıralamasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Piyano mekanizması |
Klavisteryum |
Piyanonun atası olarak kabul edilen klavsen |
Klavsen için Bach, Mozart, Haydn, Händel gibi birçok besteci önemli eserler yazmıştır. Ayrıca, piyanonun icadından sonra klavsenin yerini alması yaklaşık 50 yıl kadar uzun bir dönemi kapsar ve bu elli yıllık süreç içerisinde eser üretmiş olan besteciler klavseni piyanoya tercih etmişlerdir. Klavsen solo enstrüman olarak kullanılmasının yanında özellikle Barok Dönem orkestralarında klavyeli çalgı olarak dikkat çekmektedir.
Klavsen tınısının piyanodan farkını görebilmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Klavikon: Genellikle dikdörtgen biçiminde, metal telleri ve ses sayısı kadar tuşu olan klavyeli bir çalgıdır. Piyanonun atası sayılan enstrümanlardan biridir.
Kasanın sağındaki akort çivilerinden başlayan teller, bir köprü üzerinden geçerek soldaki kavrama pimlerine bağlanır. Sağda tiz sesler, solda ise bas sesler bulunur. Her tuşun kendi telinin tam altında pirinç bir çubuk, teli titreştirerek ses çıkmasını sağlar. Telin pirinç çubukla, köprü arasında kalan sağdaki bölümü titreşirken; soldaki bölümünün sesi, tele bastırılan keçeler yardımıyla susturulur. Bu bakımdan klavikordun sesi piyano kadar güçlü değildir. Piyanoda ise tuşlar pirinç çubuk yerine küçük çekiçlere bağlıdır. Tuşa basıldığında tele vuran çekiç, telin tümünü titreştirerek daha güçlü bir ses çıkmasını sağlar. Klavikordun tuşları tellere doğrudan bağlı olduğundan son derece duyarlı ve çalınması ustalık gerektiren bir çalgıdır. Ses genişliği 3,5- 5 oktav arasındadır. Bu özelliğinden dolayı 17. ve 18. yüzyılın ünlü müzikçileri arasında tutulan çalgılardan biri olmuştur.
Klavikordun güzel tınısını ve mekanizmasını aşağıdaki videodan izleyebilir ve dinleyebilirsiniz:
Klavikord daha 14. yüzyılda bilinmekte birlikte, 18. yüzyılda özellikle Almanya'da yaygınlaştı. Klavikordu öteki çalgılara yeğleyen Johann Sebastian Bach ve Mozart gibi büyük besteciler, yazdıkları müzik parçalarıyla klavikordu solo müzik çalgısı olarak önem kazanmasını sağladılar. Bach'ın olgu Carl Philipp Emanuel Bach klavyeli çalgıları çalma sanatı üzerine yazdığı kitapta klavikorda da yer verdi. Beethoven, klavikordu temiz sesi, duygulu ses tonları ve anlatım gücü açısından klavyeli çalgıların en güçlüsü sayardı.
Klavikord |
Gelmiş Geçmiş En Büyük Piyano Virtüözleri Listesi:
- Ludwig van Beethoven (1770-1827)
- Franz Liszt (1811-1886)
- Frédéric Chopin (1810-1849)
- Sigismund Thalberg (1812- 1871)
- Louis Moreau Gottschalk (1829- 1869)
- Sergey Rachmaninov (1873-1943)
- Arthur Rubinstein (1887-1982)
- Vladimir Horowitz (1903-1989)
- Sviatoslav Richter (1915-1997)
- Alfred Cortot (1877-1962)
- Dinu Lipatti (1917-1950)
- Artur Schnabel (1882-1951)
- Emil Gilels (1916-1985)
- Martha Argerich (1941- )
- Arturo Benedetti Michelangeli (1920-1995)
- Krystian Zimerman (1956- )
- Ignaz Friedman (1882-1948)
- Radu Lupu (1945- )
- Edwin Fischer (1886-1960)
- Wilhelm Kempff (1885-1991)
- Murray Perahia (1947- )
- Glenn Gould (1932-1982)
- Walter Gieseking (1895-1956)
- Josef Hofmann (1876-1957)
- Claudio Arrau (1903-1991)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarken dikkat edilmesi gereken noktalar:
1. Lütfen yorumunuzun tamamını büyük harflerle yazmayın.
2. Yazım kurallarına özen gösterin.
3. Yasalara aykırı, hakaret içeren, düzeysiz veya reklam içeren yorumlarda bulunmayın.
*** Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, yazım kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.